SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

EMARET BAHSİ

<< 1842 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

44 - (1842) حدثنا محمد بن بشار. حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة عن فرات القزاز، عن أبي حازم. قال:

 قاعدت أبا هريرة خمس سنين. فسمعته يحدث عن النبي صلى الله عليه وسلم. قال (كانت بنو إسرائيل تسوسهم الأنبياء. كلما هلك نبي خلفه نبي. وإنه لا نبي بعدي. وستكون خلفاء فتكثر) قالوا: فما تأمرنا؟ قال (فوا ببيعة الأول فالأول. وأعطوهم حقهم. فإن الله سائلهم عما استرعاهم).

 

{44}

Bize Muhammed b, Beşşâr rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Furât EI-Kazzâz'dan, o da Ebû Hâzim'den naklen rivayet etti. (Demişki):

Ebû Hureyre ile beş sene düşüp kalktım. Ve onu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den hadîs rivayet ederken dinledim. Şöyle buyurmuşlar :

 

«Beni İsrail'i Nebiler İdare ederdi. Bir Nebi vefat ettimi yerine (başka) bîr Nebi geçerdi. Şu muhakkaktır ki, benden sonra Nebi yoktur. Ama halîfeler gelecek hem de çok olacaklardır. Ashab:

 

— O halde bize ne emredersin? demişler.

 

«Birinciye ve ondan sonra gelene (sıra ile) yaptığınız bey'atı tutun! Onlara haklarını verin! Çünkü Allah raiyye yaptığı kimselerden dolayı onlara suâl soracaktır!» buyurmuş.

 

 

(1842) - حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وعبدالله بن براد الأشعري. قالا: حدثنا عبدالله بن إدريس عن الحسن بن فرات، عن أبيه، بهذا الإسناد، مثله.

 

{…}

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Abdullah b. Berrâd El-Eş'ârî rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Abdullah b. İdrîs, Hasen b. Furât'dan, o da babasından bu hadîsin mislini rivayet etti.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhari «Kitâbü'l-Enbiyâ» da; îbnî Mâce «Cihâd» bahsinde tahrîc etmişlerdir. Hadîs-i şerif istikbâle âid vukuatı haber veren bir mu'cizedir. Mânası şudur:

 

Bir halîfeye bey'at edildikten sonra ikinci bir halîfeye de bey'at olunursa, birinciye yapılan bey'at sahihtir. Ona verilen sözde durmak icab eder. İkinciye yapılan bey'at bâtıldır. Ona verilen sözü tutmak haram olduğu gibi o şahsın, hilâfeti istemesi de haramdır. Bu hususta ikinci halîfeye rey verenlerin birincinin halîfe seçildiğini bilip bilmemeleri ile seçilen halîfelerin ikisine de bir şehirden veya ayrı ayrı yerlerden olmaları hükmü değiştirmez. Nevevî: «Bizim ulemamızla cumhuru ulemanın mezhepleri budur; doğrusu da budur!» diyor. Bâzılar: «Eski halîfenin hemşehrisi olan zât halîfe olur.» demiş; bir takımları da halifelik isteyen iki zâtın kur'a çekileceğini söylemîşlerse de Nevevî bu iki kavlin fâsid olduğunu bildirdikten sonra şunları söylemiştir: «İslâm diyarı genişlesin genişlemesin bir asırda iki halîfeye bey'at caiz olmayacağına ulemâ ittifak etmişlerdir...»

 

Hadîs-i şerif ölen bir kimse için «helak oldu» demenin caiz olduğuna da delâlet etmektedir. Bu hususta Kur'ân ve sünnette bir çok misâller vardır.